domingo, 14 de diciembre de 2014

Kolombiya Başkanlık Sistemi

Amerika Birleşik Devletleri’nde doğan ve ‘presidensyel’ olarak da adlandırılan Başkanlık Sistemi, hükümetin içerisinde Cumhurbaşkanına merkezi ve önemli bir rol vermektedir. Latin Amerika ülkelerinde ABD’ye göre bu özellik daha net bir şekilde görülebilmektedir ve ona ‘presidensyelist’ (başkancı) de denirBölgenin en hareketli politik hayatı ve kıtanın en çok anayasal gücü yoğunlaştıran başkanı1 olan ülkelerinden biri olarak Kolombiya’da, diğer Latin Amerika ülkelerinde olduğu gibi, başkanlık hükümet sistemi var. Kolombiya’nın siyasi yapısına göz atmak istiyoruz. Onun için en özgün özelliklerinden biri olan Başkanlık Rejim Türüne odaklanacağız. Bu sistemin uygulanmasının sebeplerini ve gelişmesini öğrenebilmek için, ilk önce Kolombiya’nın Anayasa Tarihi üzerinde duracağız, ondan sonra günümüzdeki durum ele alınacaktır. 

  1. Kolombiya Anayasalarının Kısa Tarihi 
Kolombiya, 1886 Anayasası 1991 yılına kadar yürürlükte kalmasından dolayı, anayasal bir süreklilik ile karakterize edilmiş bir ülkedir. Bu merkeziyetçi anayasadan önce, gözden geçirmeğe değer başka anayasalar vardı. Kolombiya anayasal geçmişi, oluşturulan devlet türüne göre üç aşamaya ayrılabilir: 
  1. 1810 İspanya’dan bağımsızlık – 1853 Anayasası’na kadar: Üniter devlet 
  1. 1853 Anayasası – 1886 Anayasası’na kadar: Federal devlet. 
  1. 1886 Anayasası – bugün: Üniter devlete dönüş. 
Merkeziyetçilik ve federalizm arasındaki bu dönüşümlere rağmen, Kolombiya hep bir başkanlık hükümet sistemi olmuştur. Bağımsızlık ilanı ile birkaç çatışmalar dizisi meydana gelmiş. 1812 ve 1899 yılları arasında Kolombiya, dokuz tane iç savaşlar yaşamıştır.2 Fakat bunlar yavaş yavaş çözülmüştür ve görülebileceği gibi, Kolombiya Anayasa Tarihi, demokratik istikrar yoluna yavaş ilerlemiştir. Bu sözler, bugün tamamen istikrarlı bir ülke olduğu anlamına gelmez, ancak bugün Kolombiya’nın 100 yıl öncesine oranla daha istikrarlı olduğu söylenebilmektedir. 
"1809-1830 yılında ülkede yadsınamaz bir anayasal belirsizlik söz konusuydu"3Socorro (1810), Cundinamarca (1811), TunjaCartagenaMariquitaNeiva ve Antioquia gibi yaklaşık sekiz farklı bölgesel anayasaların basılması, o belirsizliğin en net göstergesidir. Ancak, Simón Bolívar “Libertador4, anayasalların çoğalması ve küçük devletlerin ortaya çıkmasına karşı merkezi bir hükümette bütün bölgeleri birleştirmek için merkeziyetçi başkanlık rejimi kurmuştur. 1819 yılında Angostura Kongresi’nde bugünkü Kolombiya ve Venezüella’yı kapsayan Büyük Kolombiya Cumhuriyeti kurulmuş. Sonradan Panama (1821) ve Ekvator (1822) bu devlete katılmışlardır. 
"Angostura Kongresinde yaklaşık bir saat yaptığı konuşmada Bolívar, kendi zamanının gerçeğini incelemiş, bağımsızlık sonrasında Amerika'da ortaya çıkan kurumların, bu toplumların ihtiyaçlarına yabancı toprakların modellerini kopyalamadan cevap vermeleri gerektiğini işaret etmiştir."5 Simón Bolívarfederal hükümetin ABD gibi bazı milletler için olumlu olduğunu tanımasına rağmen, oradan başkanlık sistemini almış ve hafif bir değişiklik eklemiştir: yeni Latin Amerika ülkeleri için geleneksel devlet organlarında (Yürütme, Yasama ve Yargı) dağıtılan ama yürütmenin gücünü vurgulayan bir Kamu Gücüne dayalı merkeziyetçiliğin daha faydalı olduğunu savunmuştur. 
Dolayıyla, Latin Amerika başkanlık sistemi, kendi kurucuları tarafından oluşturulan bir mirastır. ABD ile karşılaştırıldığında, Bolívar gibi bu kurucular, başkan figürü etrafında güç odaklayan merkezi bir sistemin federalist sisteminden bu ülkelere daha uygun olacağına inanıyorlardıBu başkanlık sisteminin, Kuzey Amerika başkanlık sisteminin bir deformasyonu olarak görülmesinin nedeni budur. 
1830 yılında Venezuela ve Ekvator’un Büyük Kolombiya’dan ayrılmasıyla bugünkü Kolombiya ortaya çıktı ve o andan beri toplam yedi anayasaları oldu: 1832, 1843, 1853, 1858, 1863, 1886 ve 1991. 
1832“Yeni Granada” olarak adlandırılan cumhuriyet için başkanlık rejimi koyulmuştur.  
1843İç Savaşın tam ortasında Pedro Alcántara Herrán, Kolombiya Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir. Alcántara, savaşın ardından ulusal toprakları genelinde düzeni sağlamak amacıyla Cumhurbaşkanının gücünü çoğaltan yeni bir anayasa üretmiştir. Büyük bir eğitim reformu olmuş. Muhafazakâr ve merkeziyetçi liderler, tüm ulusal topraklarında kendi otoritelerini dayatmışlardır. 
18531858 y 1863Kolombiya’nın federalist anayasaları1853 Anayasasında kölelik kaldırılmış, oy hakkı bütün erkeklere uzatılmış, doğrudan halkoyu ve Kilise ile Devlet arasında ayrılık kabul ettirilmiş ve idari özgürlük gerçekleşti. 1863 yılında başkanlık süresinin iki yıla indirilmesiyle beraber yasama organı, yürütme organından daha fazla güce sahip olmuştur. 
1886’da ülkenin en uzun süren anayasası yazılmıştır. Bu anayasa, Cumhurbaşkanı Rafael Núñez başkanlığında Muhafazakâr Rejenerasyon hareketi tarafından düzenlenmiş ve “Kolombiya Cumhuriyeti” adında yeniden üniter bir devlet kurmuştur. Bu anayasanın en önemli özellikleri şunlardır: 
- Yürütme organının yetkileri arttırılmış ve yasama yetkileri azaltılmıştır. 
- Başkanlık süresi altı yıla çıkarılmıştır. 
- Anayasa ve kanunları istisnasız bütün departamentos’ (iller) için geçerlidir. 
- Ulusal ordu güçlendirilm ve merkezîleştirilmiştir. 
- Katolik dini, devletin temel bir unsuru ve ülkede eğitim sağlayan kurum olarak kabul edilmiştir. 
105 yıl süren ve son derece presidensyelist bu anayasanın toplam 60 tane6 değişiklikten geçmesi, kamu kurumların yapısal bir kusuru ve ülkeyi yöneten yasaları tutmak için devletin yeteneksizliğinin bir kanıtı olarak görülebilmektedir1910’da liberal ve muhafazakâr azınlıklar tek parti, ‘Cumhuriyetçi Birliği’nde birleşmişler ve def’i yolunu getiren bir anayasa reformu teklif etmişlerdir. 7 Sonrasında üç liberal başkan (Alfonso López MichelsenJulio César Turbay Ayala y Virgilio Barco), 1886 anayasasının kapsamlı bir reformu önermiştir. Fakat bu girişimler, reform sürecinden etkilenecek ve zarar görecek taraflarının müdahale etmesi nedeniyle başarılı olamamışlardır. Ayrıca 20. yüzyılın ortalarında 1886 Anayasası yürürlükteyken Kolombiya’nın ve bütün Amerika kıtasının en uzun iç savaşı patlamıştır ve günümüzde çok azalmış bir şekilde devam etmektedir. 
1991: Sadece Cesar Gaviria hükümetinde yeni bir anayasanın hazırlanması mümkün olmuştur. Bir Kurucu Meclisi toplamak ve böylece tüm anayasayı değiştirmek için birtakım uygun koşullar ortaya çıktı. 1990’da, üniversite öğrencilerinin girişimin sayesinde halk tarafından doğrudan seçilen yetmiş üyesi bulunan ANC (Ulusal Kurucu Meclis), 1991 Anayasasının kaleme alınmasını sağlamıştır. Yeni anayasa, 4 Temmuz 1991 tarihinde ilan edilmiştir. 8 
Kolombiya'nın yeni Anayasa, Amerika'nın en büyük ve karmaşık anayasadır: bir önsöz, 13 başlıklar380 makale ve 59 geçici hükümleri içermektedir. Anayasada Kolombiya, sosyal hukuk devleti olarak kabul edilmektedir.9 Başkanlık rejimi uygulamaya devam eden üniter bir devlet oluşturmasına rağmen, 1886 Anayasası’na göre, bu yeni anayasada merkeziyetçilik daha azdır. Anayasanın 260. maddesine göre ülke genelinde belediye başkanları, valiler, il meclisleri ve konseyleri halk tarafından seçilmektedir. Daha önce belediye başkanları ve valiler, cumhurbaşkanı tarafından atanıyorlardı.10 
  1. Kolombiya Başkanlık Sisteminin Özellikleri 
1991 Anayasasındaki Kolombiya başkanlık sistemi, yürütme organının etrafındaki güç konsantrasyonunu azaltmış ama tamamen kaldıramamıştırÖyle ki Cumhurbaşkanı, “ulusal birliğinin sembolüdür” (188. madde), sadece Devlet Başkanı değil, hem de Hükümet Başkanı olarak tanınmakta (189. madde) ve dolaysıyla kamu fonksiyonların önemli bir miktarını yoğunlaşmaktadır. Ayrıca Cumhurbaşkanı, en üst idari makam ve Cumhuriyet'in Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanı niteliklerini taşımakta, dört yıllık bir süre için ülkenin bütün vatandaşlarının doğrudan ve gizli oyu ile seçilmekte11 ve en fazla bir kez daha yeniden seçilebilmektedir. Yürütme organı, Cumhurbaşkanı, bakanlar ve idari bölümlerin müdürlerinin yanı sıra valiler, belediye başkanları, amirleri, kamu kurumları ve devletin endüstriyel veya ticari işletmelerinden oluşmaktadır. 
Cumhurbaşkanını güçlendiren en önemli yetki ve fonksiyonlar şunlardır: 
• Kanun teklifleri sunmak 
• Kanun teklifleri reddetmek 
• Olağanüstü oturumlara kongreyi çağırmak. 
• Ulusal Kalkınma Planını ve kamu yatırımlarını sunmak 
• Bütçe ve gelirler projesini göndermek 
• Siyasi suçlara af vermek 
 Bakanların imzasıyla olağanüstü halleri ilan etmek.  
1991 Anayasasına göre bu ülkede Başkanlık Sisteminin nasıl çalıştığını daha detaylı anlayabilmek için, Kolombiya Cumhurbaşkanının devletin diğer organlarının üzerinde etkisini ve sahip olduğu yetkileri ele alacağız.  
2.a. Yürütme Organı Üzerindeki Yetkiler 
İlk olarak, hükümet kabinesini oluşturan bakanlar, tek Cumhurbaşkanı tarafından kendi taraftarları arasından doğrudan seçilmektedirlerVali ve belediye başkanları ise, idari ve mali özerkliğe sahip oldukları için, Cumhurbaşkanı onların kararlarına karışamaz. Fakat hükümetin merkezi düzeyinde olan Cumhurbaşkanına tabidirler. Halk tarafından seçilmiş olmalarına rağmen, vali ve belediye başkanlarını askıya alma ve görevden alma yetkileri 304. ve 314. maddelerde Cumhurbaşkanına verilmektedir.  
Üstelik Kolombiya’da 2004’ten beri Cumhurbaşkanı, valiler ve belediye başkanlarının aksine, ek bir süre için tekrar seçilebilmektedir (madde 197). 2009 yılında eski Devlet Başkanı Álvaro Uribe, üçüncü bir dönem yasallaştırmaya çalışmıştır ama bu girişim, Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. 
2. b. Yasama Organı Üzerindeki Yetkiler 
Bazı hukukçulara göre Latin Amerika başkanlığın ana ayırt edici özelliği, başkana verilen güçlü yasa yapma yetkisi şeklinde tecelli etmektedir.12 Kolombiya’da da bu durum söz konusudur: 
Article 200:  
In its relations with Congressthe Government has the following duties: 
1. Help draft the lawspresent bills through ministersexercise the right of objecting to themand approve them in accordance with the Constitution (…) 
Bu maddeye göre, bakanlar aracılığı ile başkan kanun tekliflerinde bulunabilmektedir. Ayrıca 154. maddeye göre, çeşitli durumlarla ilgili kanun teklifleri Cumhurbaşkanına aittir. Kongrenin iki kamarası (Senato ve Temsilciler Meclisi) ise, başkanın sunduğu teklifler üzerinde düzeltme yapabilmekte ve kanun teklifi edebilecek konular daha dardır. Her iki kamara ancak belli konularla ilgili kanun sunabilmektedir: 
Article 154 
(…) The chambers may introduce amendments to the bills presented by the governmentLegislative bills concerning taxes will be initiated in the Chamber of Representatives while those involving international relations will be initiated in the Senate. 
Anayasa’nın Cumhurbaşkanına 200. ve 166. maddelerde verdiği başka bir yetki, Kongre tarafından onaylanan bir kanun teklifini anayasaya aykırılık ya da uygunsuzluk itirazları ile geri gönderebilme yetkisidir. 
Bu hallerde başkan sadece kanun teklifinde bulunuyor. Fakat "bazı durumlarda başkan doğrudan yasama görevleri yapar: Örneğin olağanüstü döneminin ilan edildiği veya kongrenin kendisine bu yetkileri verdiği zaman."13 1991 Anayasası’nın (Madde 150 fıkra 10) kanun niteliği taşıyan kararnameler çıkarabilmek üzere Cumhurbaşkanına verdiği bu olağanüstü yetkilerCumhurbaşkanını kanun koyucunun yerine geçirmektedirler."14 
Article 150: 
10. [One of the functions of the Congress is] to vestup to six months, in the President of the Republicprecise extraordinary powers to issue rules with the force of law when public necessity or advantage so requires (aconseje). Such powers must be requested expressly by the Government and approval requires the vote of an absolute majority of the members of both chambers. 
At any time and at its own initiativeCongress may amend decree laws enacted by the Government for the use of its extraordinary powers. 
Bu olağanüstü hallerinin kullanılmasının azaltılması, 1990 yılında yeni bir anayasanın oluşturulmasına sebep olmuştur. 1886 anayasası yürürlükteyken başkanlar, kanunlar çıkartmak üzere olağanüstü dönemleri ilan etme gücünü çok fazla kullanmışlardır: bir yılda olağanüstü hal günü ortalama 276 gündü. Kolombiya neredeyse bütün yıl olağanüstü dönem altında yaşıyordu ve Kongre'nin rolü çok ikincil olmuştu. 1991 anayasasından itibaren bu durum hafiflemiş ve bu mekanizmaların kullanılması yılda ortalama 276’dan 55 güne inmiştir. 15 
2. c. Yargı Organı Üzerindeki Yetkiler 
Cumhurbaşkanının diğer organlar üzerinde gösterdiği müdahalenin başka bir göstergesi, bazı yüksek mahkemelerin yargıçlarının seçimleri için aday sunma etkisidir. Örneğin BaşkanYüksek Adalet Divanı ve Danıştay üyeleri tarafından ortak oluşturulan listelerden Anayasa Mahkemesi hâkimleri Senato tarafından seçilir:  
Article 239 
The Constitutional Court will be composed of an uneven number of members determined by lawThe makeup of the Court will take into account the need to select judges belonging to various specialties of the law 
The judges of the Constitutional Court will be elected by the Senate of the Republic for single terms of eight (8) years from lists presented to it by the President of the Republicthe Supreme Court of Justiceand the Council of State. 
The judges of the Constitutional Court are not eligible for reelection. 
Yüksek Adalet Divanı ve Danıştay hâkimlerinin seçimi ise, Cumhurbaşkanının o kadar doğrudan bir müdahalesi görülmemektedir. Ancak, Cumhurbaşkanının dolaylı bir müdahalesinin olduğunu söyleyebiliriz çünkü Kongreye Yüksek Mahkemenin Hâkimlerinin seçimlere aday listeleri sunabilir ve onlar da, hem Yüksek Adalet Divanı hem de Danıştay’ın hâkimlerini seçmektedirler. 
Bu müdahale, Cumhurbaşkanın kendisine sadece kendi politikaları ve ya çıkarlarına uygun kararlar veren hâkimler koyma olasılığını açmaz, aynı zamanda yürütmenin diğer organlar tarafından denetlenebilirliğini azaltmaktadır, çünkü yargıçlar, onları önerdiği kişiye münasip davranma eğiliminde olabilmektedirler. 
2. d. Kontrol Organları Üzerinde Yetkiler 
Bazı hâkimlerin seçimlerinde olduğu gibi, başkanın, Cumhuriyet Başsavcısının seçiminde etkisi var: 
Article 276 
The General Prosecutor of the Republic will be elected by the Senate for a period of four (4) years from a list made up of candidates selected by the President of the Republicthe Supreme Court of Justiceand the Council of State. 
Başsavcı, Kamu Bakanlığının en üst makam olarak diğer devlet memurlarının denetim birimidir ve onları yaptırma ve ya görevden alma gücüne sahiptir (madde 277 - 278). Aynı şekilde, insan haklarının özendirilmesi, uygulanması ve duyurulmasından sorumlu olan Ombudsman, Cumhurbaşkanı tarafından hazırlanan teklif üzerine seçilmektedir (Madde 281) 
Başkanın oldukça hâkim olduğu başka bir kontrol organı Merkez Bankasıdır. Bu banka, “ülkede para, döviz ve kredi yetkilisidir” (madde 372). Onun Yönetim Kurulu yedi üyeden oluşmakta ve başkan onlardan altısını doğrudan seçmektedir. Onlardan birisi Maliye Bakanıdır ve bakan aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanıdır. Merkez Bankasının Başkanı, diğer altı üye tarafından seçilmektedir. 
  1. Sonuçlar 
Hukukçu ve siyasetçilerin en sıkça eleştirdiği nokta, Latin Amerika ülkelerini yöneten kişilerin bu ülkelerden farklı ve bunlara uymayan kurumlar ve politik sistemleri kopyalamalarıdır. Kolombiya ve genel olarak Latin Amerika’nın demokrasisinin en ayırıcı özelliklerinden biri, oldukça ‘personalist (kişiselciolması, yani kurumların ve siyasi partilerin hafif olması, o yüzden politik eğilimler bir kişi veya bir liderin etrafında yoğunlaşmaktadır. Bununla beraber, halk tarafından doğrudan seçilmiş olmasının Cumhurbaşkanına ‘psikolojik bir güç verdiği söylenmektedir. Başkan doğrudan halk tarafından seçildiği için büyük bir prestije ve dolayısıyla meşruluğa sahiptir”16. 
Bu kadar zayıf bir demokrasiye sahip bir ülkede başkanlık sistemini uygulamak beklenmeyen sonuçlara ulaştırabilir. Özellikle 1991 Anayasası öncesinde Kolombiya’da sadece iki güçlü parti vardı. Bu iki parti siyasal kutuplaşmalar ortaya çıkarıyordu. “Siyasal kutuplaşmaların ortaya çıkması durumunda ise sistem tıkanabilmektedir. Bu olasılık veya risk Kolombiya ve Venezuela basta olmak üzere bazı Latin Amerika ülkelerinde uygulamada gerçekleşmiştir. Kolombiya’da başkanın seçilmesi bile sorun olabilmiş, seçildikten sonra ise bu defa başkanın halkın belirli bir kesimi, devletin bazı kurumları ve bazı siyasal partiler tarafından benimsenmesi sorunuyla karşılaşılmıştır. Bu durum başkanın ihtiyaç duyduğu yasalara parlamentonun; parlamentonun çıkarmak istediği yasalara ise başkanın karşı çıkması sonucunu doğurabilmektedir”17. 
1991 Anayasası birkaç şeyi değiştirmişti, onlar arasında merkeziyetçilik ve iki partili sistem var fakat bulunan kötü seçim sistemini değiştiremedi. Bu sebeple Kongre beklendiği gibi güç kazanamamıştır. Böylece, kişiselcilik, patronaj ve parçalanma yok edilemedi ve hatta siyasal sistemde kökleşmiştirler. 
Kolombiya’da parlamenter rejim 20. yüzyılın başlarından beri birkaç kere tartışılmıştır ama uygulanamadığı bellidir. Bu tartışmanın ortasında akademisyen Hernando Gómez Buendía gibi önemli kişiler, şu anki dönemde siyasi kurumları savaş ve diğer tehditlerden korumak için Kolombiya'da başkanlık sisteminin güçlendirilmesinin gerektiğine ve parlamentarizmin ancak barışa ulaşınca düşünülebilir bir yol olduğuna inanmaktadırlar."18 
Salto de página 
Kaynakça 
Cheibub, J. A., Elkins, Z., & Ginsburg, T. (2011, Eylül). Latin American Presidentialism in Comparative and Historical Perspective. Public Law and Legal Theory Working Paper Series, 89(361), 1-33. 
Collazos Rivera, J. C. (2007). Sistema Presidencial o Presidencialismo Colombiano ¿Crisis de Gobierno o de Régimen? III Congreso Estudiantil de Derecho y Teoría Constitucional. Santiago de Chile-: Universidad de Chile. 
Historia de la Constitución de 1991. (kein Datum). Abgerufen am 30. Nisan 2015 von Constitución Política de Colombia: http://www.constitucioncolombia.com/historia.php 
Maya Chaves, M. J. (2012, Nisan). Discordia, reforma constitucional y Exepción de Inconstitucionalidad. Revista de Estudios Sociales(42). 
Soacha M., N. (kein Datum). El régimen presidencial en Colombia. Abgerufen am 30. Nisan 2015 von Escuela de Gobierno: http://www.escuelagobierno.org/inputs/regimen%20presidencialista.pdf 
Yaman, A. (2014). Başkanlık Sistemi, Uygulamaları ve Türkiye'de Uygulanabilirliği. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 1, S. 83-98. 
Zapata G., J. G., & Roland, G. (2005). Colombia´s Electoral and Party System: Proposals for Reforms. (A. Alesina, Dü.) Institutional Reforms. 

No hay comentarios:

Publicar un comentario